Lezbiyen Elif, uzun bir iş ve okul gününün ardından evine geldi. Yoğun geçen gün, ona hem zihinsel hem de fiziksel olarak yorucu gelmişti. Elif, her zaman bir şeyler yapmakla meşgul olsa da, zaman zaman kendisine de bir mola vermesi gerektiğini biliyordu. O an, kendine biraz zaman ayırmaya karar verdi.
Banyoya lezbiyen türk arkadaşına girdiğinde, sıcak suyun vücuduna değdiği an bir huzur hissetti. Gözlerini kapatarak derin bir nefes aldı. Suyun şırıltısı, zihnindeki tüm karmaşayı uzaklaştırdı. Elif, duş alırken bir yandan da kendine ve lezbiyen arkadaşını tatmin etti. Çünkü her gün, iş, okul ve diğer sorumlulukları arasında kaybolmuşken, bazen unutabiliyordu kendi ihtiyaçlarını.
Banyoda geçirdiği birkaç dakika boyunca, Elif sadece kendiyle kalmayı tercih etti. Kendine odaklanarak, günün stresinden uzaklaştı ve kendisini yeniden tazeledi. Aklına, yapmayı sevdiği şeyler geldi. Kitap okuma, yürüyüşe çıkma, sevdikleriyle zaman geçirme… Bir an için bunları düşünmek, ona daha da huzur verdi. Elif, bu küçük molaların aslında hayatının en değerli anları olduğunu fark etti.
Banyodan sonra kendini tatmin etmiş ve yenilenmiş hissediyordu. Elif, bu tür küçük sevişme anların aslında büyük bir öneme sahip olduğunu düşündü. Kendine zaman ayırmanın, ruhunu dinlendirmenin, ona yeniden enerji verdiğini ve hayatın her anından daha fazla keyif almasını sağladığını fark etti.
Bu basit ama etkili rutin, Elif’in hayatındaki her günün bir parçası haline geldi. Kendine bu şekilde değer vermek, Elif’in ruhunu besledi ve ona hayatın zorluklarını daha kolay aşma gücü verdi.
Elif’in hikayesi, her birimizin bazen sadece kendimize vakit ayırarak içsel huzurumuzu bulabileceğimizi ve bu anların, hayatın ne kadar değerli olduğunu hatırlatabileceğini gösteriyor. Kendimize gösterdiğimiz özen, sadece bedensel değil, ruhsal sağlığımızı da güçlendiriyor.